İşyerleri ilginçtir. Birbirlerine benzemezler. Kendi kuralları, kişileri ve zorlukları vardır. İşiniz, bu ortamda nasıl hayatta kalacağınızı ve gelişeceğinizi bulmaktır. İyi bir gözlemci ve daha iyi bir katılımcı olun.
Kurumsal kültür, basitçe “burada işlerin nasıl yürüdüğü”dür. Kurumsal kültür, işyerinde gündelik eylemleri yönlendiren varsayım, anlayış ve davranış kurallarını tanımlayan kapsamlı bir terimdir. Bir şirketi birleştiren ortak kanı, inanç ve normlardan oluşan sistemdir. Kültür, çalışan davranışlarını aynı seviyeye getirir ve işyerinde rehber olacak sosyal ilkeler sunar. Kurumsal kültür şirketin misyonunda ve diğer metinlerinde, mimari tarz veya ofis alanlarının tasarımında, kişilerin işe gelirken giydiklerinde, kişilerin birbirlerine nasıl hitap ettiklerinde ve çalışanlara verilen unvanlarda ifade bulabilir.
Şirket kültürü sizi pek çok şekilde etkileyebilir, örneğin:
• Çalıştığınız saatler. Günde veya haftada kaç saatinizi vermeniz gerekir? Esnek zaman ve uzaktan çalışma gibi seçeneklere sahip misiniz? • Çalışma ortamı. Çalışanlar nasıl etkileşim kuruyor? Rekabet mi, yoksa işbirliği mi daha çok? Resmi mi yoksa eğlenceli bir ortam mı? Ya da ikisinin arası mı? • Kıyafet kuralları. Kabul edilebilir kıyafet nedir? Rahat iş kıyafetlerinin giyildiği bir ortam mı? Rahat giyinme günü var mı? “Rahat”tan kasıt nedir? • İletişim kurma şekliniz. E-postalar gönderiyor, kişileri bizzat yakalamaya çalışıyor veya telefon görüşmesi mi yapıyorsunuz? • Ofis alanınız. Bölmeleriniz var mı? Ofiste kapılar var mı? Penceresi olan var mı? Kişisel eşya yerleştirebilir misiniz? • Gelişim fırsatlarınız. Eğitim alacak mısınız? Sektörel konferanslara katılacak mısınız? İlerideki görev ve işverenler için nasıl pazarlanır kalacaksınız? • Sunulan avantajlar. Mola odaları, spor salonu, otopark gibi işyeri avantajları var mı? • Yönetimle iletişim. Açık kapı politikası var mı? Yanıt almak için geçmeniz gereken pek çok yönetim katmanı var mı? Kıdemli yönetim ulaşılabilir ve erişilebilir mi?
Her şirketin kendine ait bir organizasyon tarzı vardır. Nispeten küçük şirketler genellikle işin sahibinin yansıması olarak işlerler. Büyük şirketler genellikle kararları veren yönetim hiyerarşisine sahiptir. Küçük şirketler daha az resmi olabilir, ancak büyük kurumlar büyük olasılıkla her ayrıntı için politika ve kurala sahiptir.
Büyük şirketler genelde görev ve bölümlerin çeşitliliği bakımından daha fazla fırsat sunar. Küçük şirketler geleneksel görevler bakımından az fırsata sahiptir, ama özellikle kariyerinizin başlangıcında birden fazla şey yapma şansı ve daha fazla esneklik sağlar. Her birinin yararı farklı olduğundan doğru veya yanlış yanıt yoktur. Size en çok hitap edenin hangisi olduğuna, kısa ve uzun vadeli kariyer hedeflerinize ulaşmanıza en iyi hangisinin yardımcı olacağını düşünün.
Ne giydiğiniz şirketinizin kıyafet kurallarına, kültürüne ve ortamına bağlıdır. Ayrıca sizi de yansıtır. Giysiler patronunuz ve iş arkadaşlarınızın sizi algılama biçimini etkiler.
İş dünyasına yeni de atılsanız, başlangıç seviyesinde bir görevle de başlasanız, herkes işte iyi gözükebilir. Önemli olan, profesyonel gözükebileceğiniz doğru kıyafetleri satın almaktır. Bir süre görevde kaldıktan sonra dolabınızı oluşturmak ve ofis kıyafet kurallarını anlamak için epey zamanınız olacaktır. Aşağıdaki basit kılık kıyafet ipuçlarını hatırlayın:
• Kıyafet kuralları kafa karıştırıcıysa, açıklama alın. Müdürünüz veya İK çalışanlarından daha fazla ayrıntı isteyin. Bir kıyafet konusunda şüpheleriniz varsa, onu giymekten kaçınmanız en iyisi olabilir. • Müdürünüz ve iş arkadaşlarınızın neler giydiğini gözlemleyin. • İçgüdülerinize kulak verin. • Giysilerinizin işe uygun, temiz ve size uyduğundan emin olun. • Temel giysilerden şaşmayın. Sade renkler, desenler ve kumaşlar giyin. • Çok açık, çok kısa veya çok dar olan giysilerden kaçının. • Aşırı modaya uygun olmayın. • İyi ayakkabılar giyin. • Kişisel hijyen ve bakımınıza dikkat edin. • Sahip olduğunuz veya istediğiniz göreve göre giyinin. • İstediğiniz imajı gözünüzde canlandırın.
• Temel parçaları öğrenin • Karıştırılıp eşleştirilecek giysiler alın • Kaliteli giysi alın • Çeşitli, nispeten ucuz ürünler almak için outlet mağazalara ve alışveriş merkezlerine bakın • Gerektiğinde kuru temizleme yaptırın
Küçük, on kişilik bir ofiste de çalışsanız, binlerce kişilik kurumsal bir şirkette de çalışsanız, ofis içi siyasetle karşılaşırsınız. İşte yeniyseniz, ofis içi siyaset kafa karıştırıcı ve kimi zaman kaçınılması zor olabilir. Ofis içi siyaset, her çalışanın şirketin ve kendi kariyerinin yönünü etkileme potansiyeline sahip olması nedeniyle var olur. Bazı işyeri hiyerarşileri bunu zorlaştırabilir. İyi ve kötü siyaseti yaratan, siyasetin nasıl kullanıldığıdır. Nasıl tepki vereceğiniz konusunda en iyi yargılamayı yapmak size kalmış. Kimi zaman, en güvenli eylem yolu siyasetin dışında kalmaktır. Yardımcı olacak bazı ipuçları: • Sözcüklerinizi dikkatle seçin, ama içten olun • İltifat etmeyi öğrenin, eleştirmeyi değil • Dedikodunun dışında kalın ve söylenti yaymayın • Olumlu olun • Ateş hattından uzak kalın • Herkese yardım edin • Herkese en iyi hizmeti sunmak için çabalayın • Diğerleriyle empati kurun • Karşı çıkın, ancak saygısızlık yapmayın • Diğerleriyle bağlantı kurmayı öğrenin
İşyerinizin de içinde bulunduğu pek çok sosyal ortamda uygun davranma şekilleri vardır. Hatta, burada harcadığınız zamanı düşündüğünüzde, işyeri diğerlerine nazik ve düşünceli olmanız gereken en önemli yerlerden biri olabilir. İş yerinde görgü kurallarına uygun bir davranış şekli kazanmanız, her gün karşılaştığınız kişiler üzerinde mükemmel bir etki bırakmanız olasılığını artırır.
• Ofisboy’dan İcra Kurulu Başkanı’na dek herkese saygıyla yaklaşın • Diğer kişilerin iş yüklerine karşı düşünceli olun • İyi dinleyici olun • Toplantılara zamanında gelin • Diğer kişileri tebrik edin • İşyerinde karışıklık yaratmayın • Telefonlara ve e-postalara zamanında yanıt verin • Ortak alanlarda cep telefonuyla görüşme yapmayın • Mizah konusunda dikkatli olun • İyi komşu olun • Küfür etmeyin • “Lütfen” ve “teşekkürler” deyin
Açık işyerleri özel dikkat gerektirir. Özellikle çevrenizdeki kişilere karşı düşünceli olun. Herkesin bitirmesi gereken işleri vardır; buna sizde dahilsiniz. Açık ofislerde nezaket iki yönlüdür. İyi bir açık ofis sakini olmanın yolu:
• Sessiz konuşun • Sosyalleşmeyi en aza indirin • Hasta olduğunuzda evde kalın • Yüksek sesli müzik çalmayın • Kokulu yiyecek ve spreyler konusunda dikkatli olun
• Cep telefonunuzu kapatın veya titreşime alın • Bir başka kişinin bölmesine girmeden bölme kapısını çalın • Sıcak davranın
Çalışanların kusurlarını kabul ettikleri en yaygın işyeri tabularından bazıları: İşyerinde uyuya kalmak (%39), iş arkadaşıyla öpüşmek (%22), ofisten bir şeyler çalmak (%22), iş arkadaşı hakkında söylenti yaymak (%22), görev başında alkollü içki içmek (%21). - CareerBuilder.com
Ofis ortamı, kişilerin görev ve hedeflere ulaşmak için beraber çalışmaları gereken yerlerden biridir. Doğal liderler, takipçiler, motive edenler ve diğer türden insanlar vardır. Bazıları dışa dönük, bazıları ötümser, bazıları da zorlayıcı kişiliğe sahiptir. Her ofis farklıdır, ama her birinde çalışan tipik kişi türleri vardır. Amaç, her türü harekete geçirenin ne olduğunu ve farklı türde kişilerle çalışabilmeyi öğrenmektir.
Bu şema, işyerinde karşılaşabileceğiniz kişilik tiplerini ve onlarla nasıl baş edebileceğinizi anlatmaktadır.
Zor insanlarla çalışmak kolay değildir. Şimdi bu çalışanlarla ilgili taktikleri bildiğinize göre, onlarla baş etmekte daha başarılı olacaksınız. Yine de, kısaca çalışılması zor olan kişilerle baş etmekle ilgili bazı ipuçları veriyoruz:
• İş arkadaşlarınıza müşteriler gibi davranın • Samimi olun • Gülümseyin • Öfkelenmeyin • Tavır sorununun var olduğunu fark edin • Kişinin sorumluluk almasına yardımcı olun • Olumsuzluğun altında yatan nedenleri bilin • Kararlı olun • İş arkadaşlarınızı tanıyın • Olumlu tavır takının • İyi bir ekip oyuncusu olun
İşyerinde farklı kişiler olduğu gibi, farklı kuşaklar da vardır. Şirkette üç veya dört kuşağın yan yana çalışması görülmedik şey değildir. İşe yarar mı? Yarayabilir. Her kuşak kendine ait görüş, ihtiyaç ve beklentiye sahiptir. Örneğin, eski kuşaklar genellikle güvenlik ve terfi ihtimaliyle motive olurlar. Yeni kuşaksa, kendilerini zorlayan anlamlı işle motive olurlar. Bu farklılıkları bilin ve farklı motivasyon ile tarzları anlamaya çalışın.
Hayatta mısınız? Bir süre görevde kaldıktan sonra, işlerin nasıl yürüdüğüne dair iyi bir fikre sahip olursunuz. Sonra sıra, görevinizde nasıl olduğunuzu değerlendirmeye gelir. İş tanımınıza ve sizin için belirlenen hedeflere bakın. Yapmanız gereken şeyi mi yapıyorsunuz? Hedeflerinize ulaşıyor musunuz?
İlerlemenizi kontrol etmenin en iyi yollarından biri, çevrenizdekilere sormaktır. Patronunuzdan ve iş arkadaşlarınızdan geri bildirim isteyin. Resmi inceleme talep etmeseniz de olur, ama beklentileri karşılayıp karşılamadığınıza dair değerlendirmeniz gereken bilgilere ulaştığınızdan emin olun. Değilseniz, patronunuzla oturup başarılı olmanız için gerekli düzenlemelerin haritasını çıkarın.